Klaros’u birkaç yıl önce sıcak bir Eylül gününde ilk ziyaret ettiğimde oldukça etkilenmiştim. Fakat Klaros’a gidiş yolu, turistik levhalar vs. bunlar çok yetersizdi; bir de harabelere yakın bir yerde sahipsiz köpekler için barınak yeri vardı ve açıkta dolaşan köpekler ziyaretçiler için bir tehdit oluşturuyordu. Bunlar düzelmiştir umarım. Klaros, İzmir-Selçuk arasında kalan bölgededir ve kenarda köşede kaldığı için pek bilinmez. İnsanlarımız da böyle önemli antik yerlere karşı pek meraklı olmadıkları için buralar sessiz sakin ve huzurludur. Ahmetbeyli plajına 3 km uzaklıktadır ve bir başka antik yer Notion’a göre kara tarafında kalır. Klaros, kehanet merkezi olarak çok ünlüydü ve sırf bu nedenden dolayı bile oraya gitmek insanı heyecanlandırır.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurdan Şahin önderliğinde düzenlenen “1. Uluslararası Antik Dönemde Kehanet ve Batı Anadolu’daki Apollon Kültleri Sempozyumu”na Türk bilim adamlarının yanında Alman, Fransız ve İtalyan bilim adamları da katılmış. Sayın Nurdan Şahin’i kutlamak gerekiyor.
Klaros’la ilgili şu aydınlatıcı alıntıyı da vermek isterim: “Klaros’taki bilicilik geleneği Manto adlı bir bilicinin oğlu olan Mopsos’a dayanır. İ.Ö. 6. yüzyıla inen heykel buluntuları yanı sıra Helenistik oturan Homeros figürü, Klaros’un önemini gösteriyor. Dor düzenindeki tapınağın sütunları taş sağlamak için devrildikleri biçimde duruyor. Tapınakta bulunan dev heykeller ören yerinde, alçı kopyaları ise tapınağın batı ucunda sergileniyor. Oturan dev Apollon, anası Leto ve ikizi Artemis heykelleri Helenistik çağa tarihlenirler. Tapınağın altına giren ve dolanan koridorlar, fal bakan rahiplerin bulunduğu bölmeye ulaşıyordu. Kemerli odanın içindeki su kaynağı fal bakmada önemli bir işleve sahipti. Yapının doğusundaki sunak önünde ele geçen halkalardan anlaşıldığı gibi yüz dananın kurban edildiği görkemli törenler yaşanıyordu.”